Söyleyin DostlarÇok şükür.. Sizler de müslümansınız,
Azrâil bekleyen, birer cansınız,
Hâlâ, nasıl böyle kahramansınız (!)?
Yoksa.. Aldığınız bir müjde mi var?..
Ne olur.. Bana da söyleyin dostlar!..
Hergün düğün bayram, siz eğlencede;
Oysa benim tek eğlencem, secdede.
Üstelik olmadım, henüz bir dede;
Yoksa.. Aklımda bir noksanlık mı var?
Ben bir deli miyim? Söyleyin dostlar!
Güyâ, ibâdete fena takmışım;
Bu gidişle bir gün uçacakmışım,
Hele çağdaşlıktan, çok uzakmışım;
Yoksa.. Bende biraz yobazlık mı var?
Lütfen sıkılmayın.. Söyleyin dostlar!
Dünya, bin bir çeşit meyve dalıymış;
Mezar dedikleri; üç beş çalıymış.
İnsan, bu dünyada yaşamalıymış;
Yoksa.. Benden yana kuşkunuz mu var?
Ben bir ölü müyüm?.. Söyleyin dostlar.
Soylu dâvetlerde, adınız başta;
Kırmızı şarapla, jambon revaçta.
Ya benim işim ne, umre de hacda?
Yoksa.. Bende biraz gariplik mi var?
Lütfen çekinmeyin.. Söyleyin dostlar.
Oruçlar bitince, her ramazanda;
Bozulur perhizler, en son ezanda.
Rakılar buzlukta, etler kazanda;
Yoksa.. Aldığınız bir ruhsat mı var?
Varsa saklamayın.. Söyleyin dostlar!
Ahlâk sırrınıza, ben eremedim;
Sosyete bağından, gül deremedim,
Bir kadeh tutmayı beceremedim;
Yoksa.. Bende biraz ilkellik mi var?
Ben, bir fosil miyim?.. Söyleyin dostlar.
Oğlan, ”disko” dedi, yol veremedim,
Kız, bikini giydi, hoşgöremedim,
Şu demokrasiyi (!) , öğrenemedim;
Yoksa.. Bende biraz zâlimlik mi var?
Sizler müşfiksiniz, söyleyin dostlar.
Vardı bir zamanlar, üç kuruş param,
Dedim ki; fâizle sarılır yaram.
Orada da çıktı, karşıma haram;
Yoksa.. Bende biraz korkaklık mı var?
Sizler cesursunuz, söyleyin dostlar.
Fetvâ üretmekte, pek yamansınız,
Elbette, sizler de müslümansınız.
Bu yüzden kalbimde, hüsnü zansınız.
Yoksa.. Sizde yeşil pasaport mu var?
Yolculuk nereye? Söyleyin dostlar!..
(CENGİZ NUMANOĞLU)